"3.Bant 5.Kanal"
Dışarıda buz gibi bir hava vardı ve lapa lapa kar yağıyordu.Saat 19:30 a yaklaşmak üzereydi Ankara'daki gri binalardan birinde hummalı bir koşuşturma vardı.çok uzun zamandır kurulan bir hayal gerçekleşmek üzereydi.Bütün Türkiye nefesini tutmuş "o anı" bekliyordu...
Saat gece yarısı 03:15.Ve ben hala
elimde kumanda hiçbirşey olmayan kanallarda "zap"
yapıyorum.Televizyonumda neredeyse 500'e yakın kanal var ve ben izleyecek
hiçbirşey bulamıyorum.Bu durum sdadace bu saate ait bir durum değil.Ben genelde
izleyecek fazla birşey bulamıyorum.Uykum geldi.Ama hala ısrarla kanaldan kanala
geçiyorum.yerli yabancı yüzlerce kanal var ve bu kanallar yirmi dört saat
aralıksız yayın yapıyorlar ancak izlenecek doğru dürüst hiçbirşey
yok."Keşke şimdi Mavi Ay olsaydı" diye düşündüm bir an.Bruce
Willis'in en toy halleri."Mady,mady,mady" deseydi hızlıca ve
güldürseydi bizi.Mesela,cumartesi sabahı olsaydı ve ben yeni uyanmış
olsaydım.televizyona doğru yürüyüp yavaşça önce "regülatörü" sonra
televizyonu açsaydım.Saat henüz on olmamış ve trt yayına başlamamış
olsaydı.Biraz bekleseydim.Saat on.Askerler yavaşça "Anıtkabir"de
yürüyorlar.Bayrağımız göndere çekiliyor.İstiklal marşı ve yayın başlıyor.Önce
çocuk programı "cumartesiden cumartesiye".Ankara Keçiören'den canlı
yayın.tontonlar ve ponponlar yarışıyor.Sonra çizgi filmler.Yakari,Esteban,Ayı
Yogi,Tom ve Jery.Sonra "Kara Şimşek".Michael Knight abimiz ve sadık
dostu "kit" ile birlikte kötülerin peşindeyiz.
Arada,hafif tombul ve 70'lerden kalma saç modeliyle Zülal Balpınar ve sarışın bıyıklı İngiliz Michael Smith eşliğinde Açık Öğretim İngilizce dersleri.Biraz belgeselde izlemek lazım.Kaptan Cousteau ve gemisi Calipso ile bütün okyanuslar bizim.Saat başı haberler ve ardından işitme engelliler için haber bülteni.Program aralarında her zaman yanlış yapmasını beklediğim ama birtürlü yapmayan Doğru Ahmet'in Bay Yanlışa verdiği dersler.TRT çocuk korosu şimdiki dandik şarkılardan bin kat güzel şarkılar.Arada,Zeki Alasya-Metin Akpınar Milli Piiyango reklamı.Eyvah Trt 2 de Erhan Konuk ve "Pop Saati"başladı.Harika jeneriğini kaçırdım.Heyt be Michael Douglas ve Karl Malden yine koşturuyorlar "San Francisco Sokakları"nda.Ardından adamım Vinnie Terranova "Büyük Tuzak"a düşmemeye çalışıyor.Orhan Boran abimizle keyifli dakikalar yaşıyorum.Müzik,sohbet,çizgi film,hikaye hepsi var.Bill Cosby,beni o kadar çok güldürüyorki keşke komşu olsaydık diye düşünüyorum.Pazar sabahı kahvaltıda kovboyların en kralı John Wayne kzılderilileri bir bir alt ediyor.Şimdi biraz klasik müzik zamanı.Hikmet Şimşek yine elinde sopası kocaman orkestrayı aslan gibi yönetiyo.Jake ve kumarda tek gözünü kaybettiği minik köpeği ile birlikte suya inen deniz uçağında "serüven peşinde"koşuyoruz.Birazda doğa ile iç içe olmalıyım."Ayı Ben" ile ormanda yaşıyorum bir saat.Küçücük bir ayıyken dağ yamacında bulmuştu onu.Arada sırada iki dostuda hep ziyarete geliyor. Allah'ım bu olacak şey mi? Her olayda kolaylıkla sıyrılan koskoca JR'ı kim vurmuş olabilir? Tam da orada bitti dizi.Bu heyecan ve merakla nasıl yaşıycam ben? Neyse "İpek Yolu"unda biraz yolculuğa çıkayım da rahatlıyım.Heeey Koç Reevs,ben de oynamak istiyorum Carver Lisesi basketbol takımında.Benim Salami ve Collidge'ten neyim eksik?Bütün dertlerimi anlatmak istiyorum "Perihan Ablama".O mutlaka yardım eder bana.Allahım cennetteyim sanki.Gözlerim kapanmaya başladı.Uyumamalıyım.Tam bulmuşken yeniden eski dostlarımı bırakmamalıyım onları.Kapanmak üzere gözlerim.Adile Teyze,kuzucuğunun çok uykusu geldi açık tutamıyor gözlerini.Adile Teyze,sanada "iyi uykular".
Dışarıda buz gibi bir hava vardı ve lapa lapa kar yağıyordu.Saat 19:30'a yaklaşmak üzereydi Ankara'daki gri binalardan birinde hummalı bir koşuşturma vardı.Çok uzun zamandır kurulan bir hayal gerçekleşmek üzereydi.Bütün Türkiye nefesini tutmuş "o anı" bekliyordu.Saat 19:30 olmak üzere.Herşey hazır.Bütün çalışanlar makinelerin önlerinde,arkalarında yerlerini aldılar.Saat 19:29.Yetkili müdür saatine heyecanlı bir şekilde baktı ve işaretini verdi.Bir saat görüntüsü.Saniye yavaşça 12 rakamının üzerine geldi ve saat 19:30 oldu.Bir kadın(Nuran Emren DEVRES)sabahtan beri hiç durmadan kendi kendine tekrarladığı anonsu yaptı:"Burası üçüncü bant,beşinci kanaldan deneme yayını yapan Ankara televizyonu.Sayın seyirciler,bugün 31 Ocak 1968 Çarşamba.Ankara'da ilk televizyon yayınına başlıyoruz".
Yorumlar
Yorum Gönder