" Çocukluğunu Cebine Koy ve Kaç. Çünkü Yapabileceğin Tek Şey Bu "

             

             

             Tanıştıklarında ikiside henüz yirmili yaşlarına girmişlerdi.Romy Schneider, özellikle "Sissi"filmleriyle bütün dünyada büyük bir üne kavuşmuş Almanya'nın belkide tarihinde yetiştirdiği en güzel ve en yetenekli aktristti, Alain Delon ise Fransa' da yeni yeni rol bulmaya başlamış yakışıklı bir aktördü. Birbirlerine "Christine" filminin çekimlerinde delicesine aşık oldular ve Romy, herşeyi bırakıp Alain'in peşinden Fransaya gitti.
                         
             Alman basını "imparatoriçelerini" ihanetle suçladı. Hatta annesi bile uyardı Romy' i "bu kadar yakışıklı bir adama asla tek başına sahip olamazsın". Tutkulu inişli çıkışlı bir ilişki yaşadı ikili. Romy, ünlü yönetmen Luis Visconti himayesinde dünyaca ünlü bir yıldıza dönüşürken Alain'de kendi büyük kariyerini inşa ediyordu. Sayısız kadın giriyordu hayatına bu kariyer inşaası sırasında. Romy' de tüm bunların farkında ancak bir türlü uzak duramıyordu "aşkından". Taki Alain ,onu ansızın bırakana kadar. Fransızların yüzyılın aşkı dedikleri aşk sadece beş yıl sürmüştü. 1963 yılının son günlerinde bir demet çiçek ve kısa bir not geldi Alain' den "Nathalie ile Meksika'ya gidiyorum. Hoşçakal. Alain".
                         
             Dünyası yıkılan ve çaresiz bir şekilde annesinin yanına Almanya' ya dönen Romy, iki yıl sonra kendisinden 14 yaş büyük yönetmen Henry Meyen'le evlendi ve oğlu David dünyaya geldi. Herşey iyi giderken yine Alain çıktı sahneye. "Gel, seni özledim" dedi. Romy, yaşadığı ihaneti ve acıları hiç düşünmeden koştu "büyük aşkına". Eşinden de boşandı. Henry Meyen, yaklaşık dört yıl sonra dayanamadı Romy' nin yokluğuna ve kendisini asarak intihar etti. Alain' le de yürümedi zaten hiçbir zaman yürümeyeceği belli olan ilişkileri.
                        
              1981 yılının haziran ayında, Schneider' in annesi kızının çığlığı ile uyandı uykusundan. "Anne,çocuğum,çocuğum öldü" . Romy' nin 14 yaşındaki oğlu David bahçedeki demir parmaklıklardan atlamaya çalışırken kaymış ve sivri demirlerden biri vücudunu delmişti. Oğlu, hastanede öldüğü sırada Romy, artık bir daha barışmamak üzere hayata küstü. Bütün bunlar olurken ve Romy hayatından vazgeçerken "büyük aşkı" Alain onu hiç görmedi. Romy, ülkesinden, annesinden, eşinden, hayatından herzaman Alain için vazgeçti. Hayatı boyunca kimle birlikte olursa olsun nerede olursa olsun herzaman Alain' i sevmeye devam etti. Alain' de Romy' ye acı çektirmeye.
                         
               O zamanki sevgilisi Laurent Petit, o sabah Romy' yi ziyarete gittiğinde aslında uzun zamandır herkesin beklediği bir manzara ile karşılaştı. Dünyalar güzeli Romy, çalışma masasının üzerine yığılmış bir şekilde yatıyordu. Henüz kırküç yaşında olmasına rağmen yaşadığı acılardan ruhu bin yaşında gibiydi. Uzun zamandır kederini ve acısını alkolle, sakinleştiricilerle bastırmaya çalıştığı, sağlığını, gücünü, en önemlisi yaşama sevincini kaybettiği biliniyordu. Doktorlar ölüm raporuna "ani kalp durması" diye not düştüler. Laurent, Romy' nin cansız bedeniyle karşılaştığında, Romy, elinde Almanca yazılmış bir not tutuyordu "Çocukluğunu cebine koy ve kaç, çünkü yapabileceğin tek şey bu".