“I lIke to be In AmerIca”

 

                    

       Çocukluğundan beri Steven Spielberg'ü "tanrı katında"bir varlık olarak gören biri olarak West Side Story'ibeğenmeme gibi bir durumum yoktu zaten sadece beğenme derecemin ne olacağını merak ediyordum ve filme BAYILDIM!

    Son senelerde maruz kaldığımız artık saçmalık derecesine ulaşan çizgi roman uyarlamaları arasında ciddi olarak çölde bir vaha gibi geldi film.Teknik olarak zaten mükemmel olan film,orjinal filme oranlar ırk ayrımını ve sonradan gelene gösterilen hoşgörüsüzlüğü daha belirgin şekilde ortaya koymuş.sonuçta kentsel dönüşüme karşı her iki tarafta kaybedecek olmalarına rağmen,kısa süreliğine de olsa bir taraf bölgelerini koruyabilmek,diğer taraf ait olabilmek için ölümü bile göze alabiliyorlar. 

     Ve filmin yıldızı bana göre,hikayenin ana kadın ve erkek karakterlerini oynayan Ansel Elgort ve Rachel Zegler değil gözüktüğü her sahnede ciddi olarak parlayan Ariana DeBose olmuş.muhtemelen adını daha çok duyarız.zaten Spielberg'te,merkezinde oyuncunun olduğu "America"şarkısının olduğu bölümü filmin en görkemli,en çok hatırlanan sahnesi haline getirmiş.

      Sonuç olarak;bana çocukluğumda sinemayı sevdiren,hayal kurmayı öğreten Steven Spielberg için söyleyebileceğim tek bir şey var "sinema bir dinse tanrısı kesinlikle Steven Spielberg'tür"